7 Temmuz 2013 Pazar

Dikkat Köpek Var

Uzan zamandır köpekler hakkında düşünüyorum. Etrafta çoklar zira. Her yerdeler ve havlamanın ötesine geçtiler. Ne vakit düzen karşıtı bir protesto gerçekleştirilse, ortalık hemen düzen yanlısı köpeklerle doluyor. Düzeni gerçekleştirenleri koruyorlar. Biliyorsunuz, köpekler sahiplerine sadıktır. Ama gelinen noktada bir farklılık var sanki. Güç vampileri, köpeklerin sahipleri mi, yoksa bakıcıları mı? Bakıcıya sırt çevirmek kolaydır. Daha fazla yemeğe bakar hayvan. Bunu en iyi kediler bilir. Sahipleri yoktur. Bakıcıdır, ona her yemek veren. Kelime önemli. Hiçbir zaman doğrusunu bulamıyoruz çünkü. Bana kalsa, bunlara düzenin koruyucuları değil, olsa olsa düzenbaz derim. Ama bahsettim ya, kelime seçiminde ayrılıyoruz. Tıpkı fikirler gibi.

Berkun Oya, Radikal’deki köşesinde “Türkiye, sahibini ısıran köpektir” diye yazmıştı bir keresinde. Birkaç hafta geçmeden tekrarladı bu cümleyi. Belli ki bir şey anlatmak istiyordu. Söylediği mantıklı gibi geldi ilk başta, ama tam da anlamamıştım. Köpek kim, sahip kim? Sonra şöyle bir sonuca vardım; köpek de, sahip de aynı kişi. İnsanlar kendilerini ısırıyor ve bitiriyor. Yine de bunu mu demek istedi bilmiyorum. Biraz daha kafa yormam lazım galiba.

Kelime seçimi demiştim. Yazılışları farklı, anlamları aynı olanlar var. Fakat nedense, bir tanesi, her seferinde kötü bir izlenim bırakmak için özellikle tercih ediliyor. Ediliyordu. Köpek ve it gibi mesela. Birine köpek deyince pek alınmazdı önceden. İte ise çok kızardı. Devir değişti. Köpek de diyemez olduk. Meğer, bir yerden, köpeklerin gökkuşağının güzel renklerini göremediğini duymuşlar. Şarkı vardı öyle, onu işitmiş olabilirler. Demek istediğim, artık o yüzden çok kızıyorlarmış. Ee, güneş olmadan gökkuşağı olmaz desen, bu sefer de yazılışları aynı, anlamları farklı kelimeleri anlatmak zorunda kalacaksın. Dert bitmiyor. Hepsine kızıyorlar nasılsa. Laf söylemeye gelmiyor. Artık ne dersen de…

Dış cepheleri statü sembolü şeklinde dizayn edilmiş evleri görmemiz için lüks bir mahalleye gitmemize gerek yok artık. Ama farklı bir noktaya değinmek istiyorum. Bu tip evlerin vazgeçilmezleri vardır. Bahçeyle çevrelenmiş arazinin giriş kapısında “DİKKAT KÖPEK VAR” yazar hepsinde. Neden peki? Köpek ısırır. Köpek caydırır. Köpek korkutur da ondan. Çok girdim ben böyle evlere. Hala daha da girerim. Ortalıkta ne köpek gördüm, ne başka bir hayvan. Ama artık anlıyorum. Hem tabelayı, hem Berkun Oya’yı, hem de düzeni. Esas köpek yaşayanlarmış. Tabelaya it yazın bari.