İnsan hep çirkin dedik kendi çirkinliğimizi bilerek, hep bana yapılırsa da koymaz diye düşünerek hareket ettik, bu yüzden ettik zaten de; insanın en sevdiğine yapılması koyuyormuş aslında. Hele ki, en sevdiğinin en sevdiğine yapması daha beter koyuyormuş. Öyle pisliğiz ki, hala bir kulp bulma derdindeyiz. Kulbu, hatalı olan değil biz buluyoruz , bi umut hak veririz diye. Mağdurda biraz olsun kusur arıyoruz denge kurma isteğinden. Başkası yapsa "sikerler öyle şeyi" dediğimiz olayı, en sevdiğin yapınca olmuyor işte, sikemiyorlar. Olayın mağduru da en sevdiğin. En çok ona yapılırsa sikerler bu düzeni; ama olmuyor.
Söze bağlı kalmayı öğretenin, sözünü tutmadığını görünce ne yapabilirsin ki? Sözün anlamı olmadığına mı inanırsın; öğretene mi lanet edersin; kıyamaz haklı bir yan mı aramaya çalışırsın?
Mağdur, sen olayın tarafı olmamana rağmen hala daha sen mağdur olma diye uğraşırken, ona onun da hataları olduğunu söylemek nasıl bir itliktir? Benim yaptığım gibi bir itliktir.
Kendisi aynı mağduriyete uğrasa ortalığı yakıp yıkacak; ama, en sevdiği kişi mağdur olmasına rağmen orta yol arayan aptal kimdir? O da benimdir.
Her olayda işleyen düz mantık, bu olayda nasıl saçmalar? Şu sevgi duygusu, yeri geldiğinde seni hayatın en mutlu insanı yaparken; yeri geldiğinde seni nasıl bu hale sokar?
Hiçbir şey anlaşılmaz, bok bir yazı oldu, gerek içerik gerekse küfürler için hepinizden özürler dileyerekten, şu şarkı tercüman olsun.