Uzan zamandır köpekler hakkında düşünüyorum. Etrafta çoklar
zira. Her yerdeler ve havlamanın ötesine geçtiler. Ne vakit düzen karşıtı bir
protesto gerçekleştirilse, ortalık hemen düzen yanlısı köpeklerle doluyor. Düzeni
gerçekleştirenleri koruyorlar. Biliyorsunuz, köpekler sahiplerine sadıktır. Ama
gelinen noktada bir farklılık var sanki. Güç vampileri, köpeklerin sahipleri mi, yoksa
bakıcıları mı? Bakıcıya sırt çevirmek kolaydır. Daha fazla yemeğe bakar hayvan. Bunu en iyi kediler bilir. Sahipleri yoktur. Bakıcıdır, ona her yemek veren. Kelime önemli. Hiçbir zaman doğrusunu bulamıyoruz çünkü. Bana
kalsa, bunlara düzenin koruyucuları değil, olsa olsa düzenbaz derim. Ama bahsettim
ya, kelime seçiminde ayrılıyoruz. Tıpkı fikirler gibi.
Berkun Oya, Radikal’deki köşesinde “Türkiye, sahibini ısıran
köpektir” diye yazmıştı bir keresinde. Birkaç hafta geçmeden tekrarladı bu cümleyi. Belli ki bir şey anlatmak istiyordu. Söylediği mantıklı gibi geldi ilk başta, ama tam da
anlamamıştım. Köpek kim, sahip kim? Sonra şöyle bir sonuca vardım; köpek de,
sahip de aynı kişi. İnsanlar kendilerini ısırıyor ve bitiriyor. Yine de bunu mu
demek istedi bilmiyorum. Biraz daha kafa yormam lazım galiba.
Kelime seçimi demiştim. Yazılışları farklı, anlamları aynı
olanlar var. Fakat nedense, bir tanesi, her seferinde kötü bir izlenim bırakmak
için özellikle tercih ediliyor. Ediliyordu. Köpek ve it gibi mesela. Birine köpek deyince pek alınmazdı
önceden. İte ise çok kızardı. Devir değişti. Köpek de diyemez olduk. Meğer, bir
yerden, köpeklerin gökkuşağının güzel renklerini göremediğini duymuşlar. Şarkı
vardı öyle, onu işitmiş olabilirler. Demek istediğim, artık o yüzden çok
kızıyorlarmış. Ee, güneş olmadan gökkuşağı olmaz desen, bu sefer de yazılışları
aynı, anlamları farklı kelimeleri anlatmak zorunda kalacaksın. Dert bitmiyor.
Hepsine kızıyorlar nasılsa. Laf söylemeye gelmiyor. Artık ne dersen de…
Dış cepheleri statü sembolü şeklinde dizayn edilmiş evleri
görmemiz için lüks bir mahalleye gitmemize gerek yok artık. Ama farklı bir noktaya değinmek istiyorum. Bu tip evlerin vazgeçilmezleri
vardır. Bahçeyle çevrelenmiş arazinin giriş kapısında “DİKKAT KÖPEK VAR” yazar
hepsinde. Neden peki? Köpek ısırır. Köpek caydırır. Köpek korkutur da ondan. Çok
girdim ben böyle evlere. Hala daha da girerim. Ortalıkta ne köpek gördüm, ne
başka bir hayvan. Ama artık anlıyorum. Hem tabelayı, hem Berkun Oya’yı, hem de düzeni.
Esas köpek yaşayanlarmış. Tabelaya it yazın bari.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder