10 yaşındaki çocuk da ekonomi konuşuyor, 75 yaşındaki demans hastası Ali Amca da.
Fakir, salatalık fiyatının derdine düşmüş, zenginin aklı ise benzinde.
İngiliz de kur hesabı yapıyor, 5000 euro yastık altıyla hayatını sigortaladığını zanneden komşumuz Emine Abla da.
Kiracı da ev derdinde, ev sahibi de. Sadece birisi oturmayı, biri ise boşalttırmayı düşünüyor.
Asgari ücretli, çalıştığı işyerinin kasasından her gün kasadan 20 tl tırtıklarımın hesabında. Belediye imar memuru Mehmet ise, günlük 10 bin tl bağış makbuzu doldurtuyor.
Elektrik, gecekonduda oturan orkestracı Selim'e de fazla, villa havuz motorunun kaç kw tükettiğini hesap eden gayrimenkul zengini Ayşe'ye de.
Merak etme, anlıyorum seni. Ama sen de şunu anla: günün sonunda senin yediğin ekmekle benimkisi aynı. Tıpkı sorunlarımızın nedeninin aynı olduğu gibi. Seninki belki siyezdir ama un, undur. Ekmek ekmektir. Sorun da sorundur. Senin sorun, benimkinden büyüktür belki ama; eminim ki benimki daha hayatidir. Önemli olan nicelik ve nitelik değildir zaten. Sen olmazsan ben olmam, ben olmazsam da sen yoksun. Hatta bir hiçsin. Biliyorsun, bu bir piramit meselesi. Aşağısı çekilirse, yukarıdaki mecburen aşağı iner. Demem o ki, gün, sıcak evine girip telefonu ve kafanı uçak moduna alma devri değildir. Sırtını dönüp gideceğine, nezaketen de olsa bir sor yanındakinin halini/hatırını. Sen ağlıyorsan, bil ki, o da ağlıyor. Çünkü o da bir annenin, babanın oğlu. O da bir insan. Hatta o, hala insan. En azından öyle kalmaya çabalıyor. Peki, ne mi yapacağız? Yanındakinden başlayacaksın. Zenginleşme uğruna destek verdiklerin seni bu hale getirdi. Ben hiç destek vermememe rağmen senin yaptıklarının bedeli ödüyorum. Ona rağmen seninle görüşüyor, seninle konuşuyor, seni düşünüyor, senin için de endişeleniyorum. Tekrar söyleyeyim, bu sorunlara neden olanlara bir kez olsun destek vermedim. Ama sen verdin. Pişman olabilirsin. Ama eyleme de geçebilirsin. Yarın öbür gün pencereyi, kapıyı açamam diye korkuyorsun. Suç artar diye kaygılanıyorsun Endişelenme; sadece yardım et. Sebep olanlara karşı çık, tepki koy. Önümüz yaz, o kapı ve pencere illa ki açılacak. Buna mecbur kalacaksın.
Şimdi gel bir kez daha konuşalım istersen. Bize iki çay lütfen, biri açık olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder