27 Nisan 2010 Salı

Paul Hunter


Zihinde bazı isimler vardır, duyduğumuz anda çağrışım uyandıran isimler... Bundan 4-5 sene önce Snooker ismini duyduğumda aklıma birkaç oyuncu gelirdi, en önlerinde de Paul Hunter. Yüzü, saçları, stili, akılda kalan cinstendi çünkü. Hele öyle bir geri dönüşü var ki O'Sullivan'a karşı, tamam işte dedik, Roket'ten sonraki favorimizi bulduk.... Bilardonun Becham'ıydı o(beckham of the baize). Bana göre ise çok daha fazlası...
Bu günlerde 2010 Dünya Snooker Şampiyonası var. Hep bir yerlerden çıkacak gibi bekliyorum onu. Lakin, spkerin ısrarla "the man from Leeds" diye adlandırdığı sarı saçlı oyuncuyu bir türlü göremiyoruz. Önceleri kötü haberleri duymamazlıktan gelip, oyununa devam ediyordu midesinde ağrılara rağmen. Hastalığı yeneceğini düşünüyorduk hepimiz. Ama maalesef doğum gününe beş gün kala 27 yaşında mide kanseri yüzünden hayata veda etti. En yakın arkadaşı Matthew Stevens'ın başını çektiği Snooker camiası yastaydı.
Artık onun anısına "Paul Hunter Classic" isimli turnuva düzenleniyor. Ayrıca adına kurulan kurum sayasinde yardıma muhtaç çocuklara spor ve sosyaleşme imkanı sunuluyor.
Bu 27 rakamına ayrıyetten kılım. Kurt Cobain, Jim Morrison... Korkuyla bekler olduk sevdiğimiz insanların 27'sine gelişlerini...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder