1 Haziran 2010 Salı

Hep Beraber Tribüne


Gün geçmiyor ki Türkiye'de yeni bir saçmalık görmeyelim diye başlardı Reha Muhtar olsa. Adama tak etti haber sunmayı bıraktı, üstüne günler geçti fakat hala saçmalıklar bitmiyor. Federasyonun bugün aldığı karar doğrultusunda Süper Lig'de kulüpler 6+2+2 gereğince 10 tane yabancı futbolcuyla sözleşme imzalayabilecekler. Bunlardan sadece 6'sının sahada oynamasına izin verilirken, 8 tanesi maç kadrosunda yer alabilecek. Yani bu demek oluyor ki 2 tanesi tribünden maçı izleyecek ya da ne işim var lan benim burda deyip izlemeyecek.

Olan biten bütün bu saçmalığa rağmen oturup kararın içinde mantık aramak istediğimde ise, hem 4 büyüklere hem de anadolu klüplerine yaranmak isteyen takım elbiseliler dışında dışında somut bir sonuç çıkaramadım. Türkiye'nin 4 büyük kulübü kısıtlı yabancı sayısı yüzünden Avrupa'da başarı sağlayamıyoruz şikayetiyle Federasyonun kapısını zaten uzun zamandır çalıyordu. Avrupa kulüplerindeki yabancı oyuncu sayısını işaret edip, onlarla baş etmek için düzenlemelerin yapılmasını istiyorlardı. Yabancı oyuncu alabilecek bütçeye sahip kulüpler için sayının artmasında bir sıkıntı yoktu fakat alınan yabacılarından 2 tanesinin tribüne göndermeyi sanıyorum onlarda hesap edememişti.

Ülke futbolunda oluşabilecek jenerasyon kayıplarını önlemek için çok uzun zamandır büyük kulüplere direnen federasyonun yeni bahanesi anadolu kulüpleri ile 4 büyükler arasındaki uçurumun açılmasından korkmasıydı. Yabancı sayısını sınırsız yaparsak, milli takıma topçu yetişmez düşüncesine sahip yetkililerin eyyamcı hareketleri bir kez daha günü kurtardı gibi gözüktü. Ne tam olarak 4 büyüklerin istediğini verdiler, ne de içlerindeki milliyetçilik anlayışından feragat ettiler. Milli takıma oynatacak oyuncu bulamıyacağız diye korkabilirsin fakat genç oyuncuların kendi kulüplerinde süre bulması zaten mevcut durumda zorken, bu bahanelerin arkasına saklanmak gerçekten artık iç bulandırıyor. Ben ülke yabancı cenneti olsun demiyorum fakat oturup bir düşününmek lazım. Kaliteli yabancı oyuncuyu zaten transfer etmekte zorlanıyorken birde şimdi onlara zaman zaman tribünde oturabilirsin diyeceğiz. Tatil yapma amacıyla gelenler bu durumdan çok mennun kalabilirler fakat, para insanın cebine bu kadar da batmaz ki be kardeşim. Ayrıca oyuncuyu sırf Avrupa'da oynatmak için alıyorsun da ona hafta içi ona maç yaptırmayarak nasıl maç temposu kazandırıyorsun kısmı da muallak.

Sonuç olarak rahatsız edilmekten ve boş oturmaktan sıkılan federasyon ve yetkilileri büyük kulüplere bakın biz sizin sorunlarınızla ilgileniyoruz mesajını verirken, anadolu kulüplerine de bakın sizi de bir o kadar seviyoruz dedi. Bu kafayla ne kulüp bazında Avurapa'da başarı yakalarız ne de Milli takım üstün yetnekli ve eğitimli!! Türk oyuncuları sayesinde Dünya kupası görür. Ben iki tarafada bir yararlarının olduğunu düşünmüyorum şahsen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder