9 Haziran 2010 Çarşamba

Kom Up Nederland, Vamos Argentina


Cebimizde dergiye verecek para olmadığı günlerdi.İçimizi öyle bir futbol aşkı sarmıştı ki dergiyi elimize geçirmek için alternatif yollar arıyorduk çaresizce. Fransa 98 kapıya dayanmıştı ve fakat biz hala SüperFutbol dergisinin Dünya kupası ekini elimize geçirme hayellerini kuruyorduk. Derken abimizden kıyakların en büyüğü geldi. Salonun ortasındaki sehpanın altında duran Fransa 98 Dünya kupası özel sayısını gördüğümüz anda hissettiklerimiz, bugün blog'a yazı yazmakla kıyaslanamayacak cinstendi. Tek tek bütün futbolcuları ezberlemiştim. Arada annemden, babamdan bana sözlü yapmalarını isterdim, kim hangi ülkede ve hangi pozisyonda oynuyor gibisinden sorularla..Maçlar oynandıkça skorları ve golleri yazardım. İtinayla izlediğim ve bütün maçları detaylarına kadar hatırladığım Dünya kupasının üzerinden tam olarak 12 sene geçmiş. Yani bu demek oluyorki 10 yaşından beri aklı selim bir şekilde futbol takip ediyoruz.

Hollanda'ya her zaman farklı sempati beslemişizdir. Brezilya'nın da göze hoş gelen, spektaküler futbolu hep farklı hissetmiştir. Vaziyet böyle olunca ve yarı finalde Hollanda-Brezilya karşı karşıya gelince çok üzülmüştüm o zamanlar. Gönlüm iki takımın da finalde karşılaşması yönündeydi. Finalde ise Brezilya'nın ev sahibi Fransa'yı çiğ çiğ yiyeceğini düşünüyordum ki turnuva öncesi kupaya damga vurabilecekler listesinin en başındaki isim olan Zidane'ın 2 kafa gölüyle hayal kırıklığı baş göstermişti. Son darbeyi de Petit vurmuştu...Anılar işte...

Cuma günü başlayacak Dünya kupası öncesinde gönlümüzdeki takım her zamanki gibi Hollanda. Diğer taraftan eskiden Brezilya'nın oturduğu koltukta artık Arjantin var. İçimdeki ses Hollanda'nın erken tökezleyeceğini söylüyor. Diliyorum ki Hollanda'nın ve Arjantin'in yolu açık olur. Hollanda'ya pek fazla değinmeye gerek yok. Fiziksel güçlerini 90 dakikaya yaydıkları takdirde maçları kazanacak yeterli teknik ve taktik özelliklere sahipler. Lakin Arjantin'de ise Maradona isimli bir bomba var. Arjantin ileri hattını oluşturan adamların gollerini topladığımızda hesap makinası error veriyor. Messi, Tevez, Milito, Higuain, Aguero...Aynı yeterliliği defans ve orta sahada gösterebilirlerse ki mevcut kadroyla çok zor gözüküyor finale kadar yürürler. Eğer ki Maradona oyuncuların mevkileriyle oynamaz ve Martin Palermo'yu gol kralı yapacam diye uğraşmazsa Arjantin çok can yakıcak demektir. Fatih Terim'e referans verirsek, temel fesefeleri attıklarında bir az yemeye odaklı olursa dökeriz bu halkı sokaklara..

Çoğu takım gibi 2 hafta hazırlık dönemi geçiren Arjantin'de hazırlık sürecinin ilk ayağını iklime adaptasyon ve rejenerasyon çalışmaları oluşturdu. Kampın ikinci bölümünde ise taktik çalışmalara ağırlık verildi. Maradona'nın 4-4-2 mi yoksa 4-3-3 mü oynatacağı tartışmaları süredürsün, ben Nijerya maçı başlayana kadar dolaptan bir bira kapmaya gidiyorum. Gönlünüz şen , biranız soğuk olsun..İyi seyirler...
Arjantin

Hollanda

1 yorum:

  1. hollandanın ofansta patlayıcı ruhta yetenekte,oyuncular olmasına rağmen defansı zayıf halka,o yüzden büyük problem yaşayacaklarını düşünüyorum.
    maradona'nın da ''continential'' bir hocalık geçmişi olmadığından yine güzelim kadro heba olacak gibime geliyor.
    ama benim dileğim arjantinin en azından yarı finale çıkması.

    YanıtlaSil