5 Ağustos 2010 Perşembe

Ben Sizin Babanızım, Ben Ne Dersem O Olur


Uzun zamandır yazmıyordum. Aklımda sinema, müzik, kitap, spor dahil olmak üzere bir çok konu başlığı olmasına rağmen, Ekvator'un en büyük ilçesi Fethiye'nin öldürücü sıcağının vücut üstünde bıraktığı yıpratıcı etki sebebiyle, inanılmaz bir isteksizlik hali, üç numaralı saçlarımın olduğu kel kafamın üzerinde dolanmaktaydı. Gel gör ki susmakta bir yere kadarmış. İnsanın içi gerçekten de bir yerden sonra patlayacak gibi oluyormuş. Dünkü Young Boys hezimetinden sonra ki bence çok büyük süpriz falan değil, yazılı ve görsel basında çıkan haberleri okumanın bende bıraktığı etki, tamamiyle bu yazıya tepki olarak doğdu.

Ülkenin en büyük "Porno" sitesi(pardon magazin diyecektim ama porno da yakıştı) olan Milliyet'de "Kocaman Bahaneler" başlıklı bir yazı var. Bu yazı şüphesiz ki Fenerbahçe'nin şampiyonlar lig'inden elenmesinden sorumlu tutulan kişinin Aykut Kocaman olduğu görüşüyle örtüşüyor. Benim merak ettiğim ise bu yazının ne gibi nedenlerden ötürü yazıldığı?

İlk olarak belirtmek gerekir ki, o medya kuruluşunda çalışanları alışkın olduğu patronlarını eleştir(e)meme duygusu sebebiyle eleştirilerin Aziz Yıldırım üzerine değil de Aykut Kocaman'a olmasını azcık da olsa mazur görebilirim ama yağdanlıklarına da bir yere kadar katlanabiliyor insan. Bu takımdan(mevcut oyuncu kadrosundan bahsediyorum) beklentilerin bu denli yüksek olması, en başta gereksiz sözler vererek populist tavırlarına her gün bir yenisini ekleyen Aziz Yıldırım'ın suçudur en başta. A.Yıldırım'ın suçları bunlarla da bitmiyor tabii ki. Aykut Kocaman daha sportif direktörlüğe getirildiğinde belliydi, zamanı geldiğinde teknik direktör olacağı. Daha doğrusu bir diğer günah keçisi olacağı. "Ben herşeyi denedim, herkesi getirdim yine de olmuyor ama olacak" cinsinden tavırlar olduğu sürece bu teraneler söylenmeye de devam edecektir. Eldeki son derece yeteneksiz, yeteneksizlikten öte futbol zekası fukarası topçular ise Aziz Yıldırım'dan sonra en fazla hatası olan insanlardır.

Aykut Kocaman'ın hiç mi hatası yoktu?
Dünkü maçta Kocaman'ın tek yaptığı teknik hata Alex'le başlamak oldu aslında. Çünkü kanatlardan oynanacak bir sistemde(ki transferler bunu gösteriyor) Alex orta saha için kalabalık teşkil ediyor, yer açamıyor. Ayrıca takım savunmasında vasıfsız kalıyor. Yani Kocaman'ı eleştirebileceiğimiz tek nokta burası olabilir. Kondisyon olarak sizden iyi bir takıma, hele ki sizi ilk maçta hucum anlamında sürklase etmiş bir takıma, hali hazırdaki zayıf savunmanızla çıkmanız harakiri olurdu. İlk maçta top oynamadan elde edilen 2-2 beraberlik sonrası en akıllıca iş takım savunması olurdu bu bağlamda. Fakat savunmaya katkısı olmayan Alex ile başlamak bir hataydı.

Bir insanın ya da kurumun başarıya ulaşabilmesi için bir çok faktör vardır. Şöyle örneklendireyim: Öss'ye hazırlarnırken şüphesiz dershanelerin çok büyük katkısı vardır. Ama bu katkı düzenli çalışan ve olayın farkında olan kişilere hizmet eder. Aynı şekilde anne ve babasından yeterli desteği gören öğrenci, dershane'nin de yönlerdimesiyle başarılı olur. Burda anne ve baba Aziz Yıldırım, dershane Aykut Kocaman, öğrenci futbolcular, öss de öğrencinin başarısı olsun. Aile desteğini arkasına alamayan, düzenli çalışmayan, fakat en iyi hocaların olduğu dershaneye giden öğrenci başarılı olamaz.FB'nin içinde bulunduğu durum tam olarak bundan ibarettir. Lakin şöyle bir şansları var, insan annnesini babasını değiştiremez fakat kulüpler başkanlarını değiştirebilir. Çünkü sizi dershaneye yazdıran, ailenizdir.

Sonuç olarak sadece dünkü maç için değil de genel bağlamda konuşmak gerekirse, Aykut Kocaman süper bir teknik hoca değildir, olmayacaktır da, fakat bütün eleştirileri ona sıralayıp, bütün suçu ona atmak ayıptır. Bu takımın en birinci hastalığı Aziz Yıldırım'dır. Ceraati kesip atmadığınız sürece de hastalık bitmeyecektir. Yarın bir transfer ile gönül alınmak istenecektir. Taraftar da haliyle buna kanacaktır. Padişahım sen çok yaşa naraları hep bir ağızdan yükselicektir.

Az daha unutuyorduk, Kazım diye adlandırılan fakat hiç bir isme layık olmayan, gördüğüm, şahit olduğum en salak futbolcu, bütün bu sorunları ortaya çıkaran kişidir. Elbet bir gün bunlar yazılıp, çizilecekti fakat Kocaman'ın yıpranmış bir şekilde lig'e başlamasına sebebiyet veren bu topçudur. Başkanı, topçuları eleştirmeden, hemen Kocaman'a yüklenenlere burdan son kez yükleniyorum. Ve bir dahaki yüklenmem Şahan Gökbakar'ın roofsex'ine benzeyecektir. Ola ki Kocamanı da kovdunuz kim gelecek ulan. Mourinho geldi diyelim. Bekir'in, Kazım'ın Bilica'nın beynini açıp ameliyat mı yapacak?

Umarım bu yazıyla ruhumun derinliklerinde dolaşan ataleti atmışımdır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder