6 Şubat 2010 Cumartesi

Andy Murray


Yaklaşık 1,5 sene önce Odtü devrim stadında gazi warriors-odtü falcons isimli sıkıcı bir amerikan futbol maçı izlerken, gözlerim bir yandan içimde bu spora karşı oluşan nefreti dinleyip yükümü hafifleticek birini arıyodu. Bir anda sağ tarafımda sportif giyimiyle gözüme çarpan biri oldu. Tam bu spor bizim kültürümüze aykırı , anatomimize uymuyor diye lafa dalacaktım ki adam elinde tuttuğu saati bana göstererek aynen şöyle dedi: " yarım saattir süre tutuyorum oyunun durduğu süre tam 27 dakika". O anda aradığım kanı bulduğumu anlamıştım. Sıkıntımı gidermek için farklı bir konu başlığı açmak isterken kendisinin tenis federasyonunda görevli, aynı zamanda tenis antrenörlüğü yapan ve tenis eğitiminin altyapısını Almanyada alan bir kişilik olduğunu öğrenince yeni manşetimiz belli olmuştu. Sırasıyla Agassi,Sampras,İvanisevic,Federer,Nadal gibi daha bir çok önemli isimden konuşurken, sohbetimizin büyük çoğunluğunu Federer ve Murray aldı. Andy Murray Federeri durdurabilecek bir isimmiydi?Kariyerinde atp sıralamasındaki en yüksek yeri 2. olan şu anda sıralamada 3.olan henüz bir grand slam kazanamamış bir isim Murray. Benim izlediğim kadarıyla olağan üstü diyebileceğimiz bir tekniği bulunmasada adını tenis elitleri arasına yazdırdı.Mayıs,1987 yılında doğdunu düşünürsek kendisini geliştirmesi için önünde bayağı uzun bir süre var.Federer'in çıkış yıllarına başladığında 22-23 yaşlarında olduğunu düşünürsek Murray'e biraz daha zaman kazandırmış oluruz aslında.2004 yılında ondaki potansiyeli herkes görmüş ki 'young sport personality of the yea'r ödülünü kazanmış.Maçlarda agresif bir oyun sergilese de aynı başarısını servislerine her zaman yansıtamayan bir isim.Bir tenis oyuncusu için en önemli özellik diyebileceğimiz istikrarı da göremedim.Tim Henman tenisi bıraktığından beri özellikle wimbledon turnuvalarında ciddi biçimde Britanya desteğini aldı bu İskoç.Bu sene oynanan Avusturalya açık'da finale kadar geldi fakat karşısında 8 senelik tenis jenerasyonu'nun en büyük şansızlığı Federer vardı.1934'ten beri şuan maçlarda giydiği kıyafetlerinin isim babası olan Fred Perry'den sonra Avustralya açığı kazanmaya en yakın Britanyalıydı kendisi.Üstelik bu havuç kafalı arkadaşımız Britanyalılara özel olan antipatikliğide barındırmıyor kendisinde. Ama keşke kız arkadaş ve dizi(entourage) seçimlerinde gösterdiği inceliği, müzik(50cent) ve sinema filmlerinde de(the girl next door) gösterebilse. Yazıyı yanımdaki tenis antrenörü'nün bana Murray hakkında dediği cümleyle sonlandırayım:" çok iyi bir tenisçi fakat bir yıldız değil". Umarım bizi yanıltır da dizi ve omuzları tutmaz tenisçiler karşında Federer'i kısa zamanda yenebilecek kapasiteye gelebilir ki bunu yapabilecek destek ve beceriye sahip.Şuanki Murray değil ama 2-3 sene sonra kendisini geliştirebilecek bir Murray hakkında daha çok şey söylebiliriz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder