19 Şubat 2010 Cuma

Yoksa Siz Kardeş misiniz?


Bektaşi'nin kaymakama işi düşer ve içeri odasına girmek ister fakat odacı müsade etmez.Bektaşi başlar ben kaymakamın akrabasıyım demeye.Bunun duyan kaymakam meraklanır içeri çağırır ve nereden akraba oluyoruz biz diye sorar.Bektaşi sen şimdi kaymakamsın, peki sonra ne olacaksın diye sorar.Kaymakam böbürlenerek cevaplar: "vali".Bektaşi peki sora diye devam ettirir.Kaymakam tekrar cevaplar: "hiç". Gördünmü ben şimdiden bir hiçim akraba sayılırız der Bektaşi.Lille-Fenerbahçe maçının iki başrol oyuncusu vardı dün.Deniz Barış ve Daniel Guiza.Guiza dediğimiz oyuncu zamanında İspanya ligi gol kralı olmuş ardından İspanya milli takımda oynamış bir topçu.Deniz Barış ise kendi standartlarında ortalıkta gezinen, arada olumlu hareket yapmaya çalışan bir isim.Lakin şuan ikisi de koca bir "HİÇ" ten başkası değiller. Eleştirmek işin kolayıdır. Sabretmek, anlamak zordur.Hatta daha da ileri gidersek. Başarı etiğinin kendi belirlediği değerlerin dışında kalan herşeyi dümdüz ettiği bir dünyada yaşıyoruz.Böyle bir dünyanın şekillendirdiği insanlar giderek daha fazla " ne pahasına olursa olsun galibiyet" düşüncesine meyledilir. Bu bağlamda alınan olası bir mağlubiyette suçu futbolculara atmak işin kolayına kaçmaktır. Baktık galibiyet gelmiyor yapıştırıyoruz hemen yaftayı. Yani her ne kadar futbolcuları eleştirmek istemesemde bazıları sınırları zorlamaya başladı. Bunların da en başında Guiza ve Deniz geliyor. Tabi ki de bu Fenerbahçenin sorunlarından sadece birtanesi. Alex kendi internet sitesinde kötü futbol oynuyoruz diyerekten gerçekçi bir açıklama yapıyor.Ne kadar doğru olduğundan tam emin olmasamda Aziz Yıldırım hemen Alex’e ültimaton başlığı altında sen futboluna bak diye uyarıyor. Gel konuşalım, sorunlara çare arayalım anlayışı yok yani. Demokratik hareketlenmeler eşliğinde sportif direktör olarak Aykut Kocaman geliyor takıma ama takımla ilgili en ufak pürüzde takım başkanı diktatörlüğünü ilan ediyor. Yetki gaspları ortalıkta kol geziyor. Hiçbir şeyin tam işlemediği bir ortamda takımdan iyi bir performans beklemek de abesle iştigal kaçar zaten fakat futbolcuların kendi özeleştirilerini yapmaları gerekir. Bir musubet bin nasihattan iyidir derler. Fenerbahçenin musubetleri nasihatları geçti hala bir kıpırdanma göremedik. Yanlış anlaşılmasın bunlar alınan bir Lille yenilgisi hışımları değildir. Bunlar her zaman görünenlerdir. Bunlar yapıcı eleştirilerdir. Fener rövanş maçında ama yener ama yenilir hiç önemli değil. Önemli olan mentalitedir. Uzun vadede bir marka için kafa yapısıdır önemli olan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder